İlkokul yıllarından bu yana bir konu hakkında kompozisyon yazmaya alışkınsınızdır. Bu itibarla, sınavda verilecek konu hakkında da üç saatlik süre sarfında rahatça bir metin kaleme alabileceğinizi düşünüyorsanız, o kadar kolay olmadığını görmek için kağıt kalemi elinize alıp, belirlediğiniz herhangi bir konuda yazmaya başlamayı bir deneyin derim.
Zorlanmazsanız ne ala, ancak zorluyorsa gözünüzün korkmasına da gerek yok. Abartılacak bir tarafı olmadığını anlamak için odaklanıp çıkaracağınız güzel bir outline ile kurgu düzeni kaygısına ilk aşamada girmeden bir buçuk saat içinde tatmin edici bir metin yazabileceğinizi göreceksiniz. Geri kalan vaktinizi metni düzenleme, düzeltme ve temize çekme ile değerlendirdiğinizde içinize sinen bir metin hazır hale gelecektir.
Bunu başarmanın en temel yolu, konu hakkında bilgi sahibi olmaktan bir diğer ifadeyle iyi bir içerikten geçiyor. Doğru dilbilgisi, sayfa düzeni, akıcı bir üslup gibi hususlar belki tali kalabilir, ancak alacağınız not üzerinde belirleyici olduğunu vurgulamak isterim.
Sınavda yazacağınız Türkçe ve yabancı dildeki kompozisyonlar için dikkat edilmesi gerektiğini düşündüğüm hususlardaki şahsi değerlendirmelerimi aşağıda kısaca sıralamak istiyorum.
Kurgu
Giriş-gelişme-sonuç. İlk cümleyi kurmak zorlayacaktır. Üniversitede İngilizce kompozisyon yazımında, girişte ‘thesis statement’ olacak bir cümle beklendiği öğretilir. Türkçe’de bu yoktur. Bakanlığın hem Türkçe hem de yabancı dil kompozisyon beklentilerinde de ‘thesis statement’ olduğunu düşünmüyorum. Önemli olan iyi kurgulanmış, anlaşılır ve verdiği mesajları net ve doğru olan bir metin kaleme almaktır.
Metni tek cümlede özetleyecek ifade bulup yazmak tabii ki çok güzel olacaktır. Ancak, bunun için gereksiz vakit kaybedebilirsiniz. Buna gerek olduğunu düşünmüyorum. Kompozisyon yazarken gelişme bölümüne odaklanmalısınız. Girişte vakit kaybettiğinizi hissettiğinizde doğrudan gelişme paragraflarına atlayın, geri döndüğünüzde giriş paragrafını kolayca oluşturduğunuzu göreceksiniz. Sonuç bölümünde yeni bir yargı vermemeye dikkat etmelisiniz. Önceki paragraflarda ifade ettiklerinizi toparlayıp kısaca özetlemenin yeterli olacağını düşünüyorum.
İçerik
Sınavda gelecek sorunun sonu muhtemelen ‘görüş ve değerlendirmelerinizi içeren bir kompozisyon yazınız.’ şeklinde bitecektir. Buradan Bakanlığın şahsi düşüncelerinizin ne olduğunu öğrenmek istediği ve kağıda dökeceğiniz orjinal fikirlerinizle Türk dış politikasına ne derecede yön verebilme yeteneğiniz olduğunu ölçmeye çalışıldığı gibi çıkarım yapılmasının son derece yanlış olduğunu düşünüyorum. Bakanlık diplomatik nezaket çerçevesinde sizin görüş ve değerlendirmelerinizi sorarken, aslında soruda yer alan konuda Bakanlığın resmi görüşünün (!) ne olduğunu yazmanızı beklediğini kibarca ifade etmektedir.
Bakanlık resmi görüşü ifadesinden sonra ünlem işareti koydum. Özellikle son birkaç yıldır, Bakanlığın çeşitli konulara ilişkin yıllardır süre gelen bakış açısıyla devleti yönetenlerin dönemsel söylemleri arasında farklılıklar göze çarpmaktadır. Bu durumun adayları çelişkiye düşürmemesi için her zaman Bakanlığın resmi metinlerinde (genel görünüm, internet sayfası, resmi açıklamalar) yer alan hususların referans alınmasının isabetli olacağını düşünüyorum.
Sınavda sorulan soruya cevap veren bir kompozisyon beklenir. (Kötü senaryo: Eğer cevabı bilmiyorsanız, sorulan ana konuya ilişkin bilgilerinizi, anahtar terimleri kullanarak sorunun etrafında dolaşabilirsiniz.). Outline tasarımı yaparken, sorunun kapsamını iyi değerlendirmek gerekmektedir. Kağıdınızı okuyacak kişiye ‘so what’ dedirtmek, karşılaşılacak en büyük sıkıntı olabilir.
Öte yandan, metinde emin olmadığınız yanlış bilgi vermekten kaçınmalısınız. Örneğin, ‘Türkiye’nin %93,7’si okuma-yazma bilmektedir.’ ifadesi bana göre rahatsız edicidir. %93,7 oranından eminseniz, avantajınıza olabilir. Ancak, zihninizi rakamlara boğmak yerine, ‘Türkiye’de okuma-yazma oranı %90’ın üzerindedir.’ demeniz daha isabetli olacaktır.
Ayrıca, metinde kullandığınız ifadelerin de kesin olmaması isabetli olacaktır (Buna benzer şekilde ardarda gelen cümlelerde de aynı yüklemi kullanmamak ifadenizi zenginleştirir. kesin olmaması uygun olacaktır şeklinde değiştirilebilir). Örnek vermek gerekirse, ‘Ermeni tarafının mesnetsiz iddiaları…’ yerine ‘Ermeni tarafının (gerçekten uzak, taraflı, öznel) iddiaları…’ denebilir.
Üslup
Sınavda bir köşe yazısı veya devrik cümleli metinler değil, resmi raporlama üslubunun beklendiği kanaatindeyim. Bunu ağdalı ifadeler, Osmanlıca kelimeler olarak algılamamak gerekir. Sade ve anlaşılır olunmalı. Kısa cümleler kullanmak hem hata yapmanızı engeller, hem de metni anlaşılır kılar. Bakanlığın resmi açıklamalarındaki Türkçe ve yabancı dil üslupları bu açıdan iyi incelenmelidir (Kullanılan yüklemler örnek alınabilir.).
Bu açıdan, halihazırda bir devlet kurumunda çalışan ve resmi yazışma diline aşina adayların avantajlı olduğunu düşünüyorum. Ancak, bu avantaj sınavda fark atacak dereceye ulaştırmaz. Daha önce belirttiğim gibi esas olan içeriktir.
Dilbilgisi
Basit hatalar puan kaybettirir. Özellikle yabancı dilde basit tense, spelling hataları yapmamaya özen göstermelisiniz.
Kaçınılmaz olarak basit hatalar yapacaksınız. Bu nedenle, kağıdınızı teslim etmeden önce tekrar tekrar yazdığınız metni okumalısınız. Yaptığınız hatalara şaşırdığınızı göreceksiniz.
Sayfa düzeni
Sınavda kullandığınız kağıtta sayfa düzenine dikkat etmelisiniz. Sağdan ve soldan boşluk bırakmak, güzel (en azından okunaklı) el yazısı, istenilen metin uzunluğuna uymak artı puan sağlayacaktır.
Bu aşamada aklıma gelen genel hususları yukarıda sıraladım. İlave hususlar akla geldikçe bu metinde güncelleme yapmaya çalışacağım. diplomatreader@gmail.com’a sorularınızı iletebilirsiniz. Sorularınız çerçevesinde de metne ilaveler yapılabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder